Antalya, geçtiğimiz günlerde yaşanan yoğun dolu yağışıyla sarsıldı. Sadece 45 dakika süren bu doğal felaket, birçok vatandaşın hayatta kalma mücadelesini ve maddi kayıplarının boyutunu gözler önüne serdi. Şehirdeki birçok bölge, kısa bir süre zarfında adeta beyaza büründü. Fırtına, hava sıcaklığının aniden düşmesine ve dolu parçalarının büyüklüğüne bağlı olarak, tarım arazileri ve araçlar dahil pek çok malzeme büyük hasar gördü. Bu haberimizde, Antalya'da meydana gelen dolu felaketinin detaylarını, etkilenen bölgelerdeki durumları ve vatandaşların yaşadığı duygusal anekdotları aktarıyoruz.
Dolu yağışının başladığı an, birçok Antalya sakini için şok edici bir deneyim oldu. Bazı vatandaşlar, birden patlayan dolu sesinin şiddetiyle dışarı çıkmaya karar verdi. Yağmur öncesi gökyüzündeki karanlık bulutlar, herkese büyük bir fırtına geleceğine dair sinyaller veriyordu. Apartmanlarda birçok insan, dolu yağışının başında panik içinde ne yapacaklarını bilemedi. Sultanbeyli Mahallesi’nden bir vatandaş, "Öyle bir ses geldi ki hemen pencereye koştum. Dolu, evin önünü adeta kapladı. Durum ciddiydi, bir an ne yapacağımı düşündüm." diyerek hissettiklerini anlattı.
Felaketin etkisi, özellikle tarım arazilerinde kendini hissettirdi. Dolu nedeniyle birçok ürün aniden yok oldu. Çiftçiler, tarlalarına baktıklarında gözyaşlarını tutamadı. Çiftçi Mehmet Ekinci, "Aylardır emek verdik, bu kadar kısa sürede hepsi gitti. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Hayallerimiz suya düştü" sözleriyle yaşadığı yıkımı ifade etti. Üretim kaybının yanı sıra, dolu yağışı bazı araçların hasar görmesine de yol açtı. Otomobillerin camları kırıldı, motorları ağır hasar aldı. Bazı sürücüler, araçlarının altında kalan dolu parçalarıyla baş etmeye çalıştı.
Antalya’nın birçok bölgesinde aynı zamanda yapılan destek çalışmaları da önemli bir yer tutuyor. Yerel yönetimler, felaketten etkilenen esnafa ve çiftçilere destek sağlama konusunda ciddi adımlar atmaya başladı. Dolu afetinin yaralarının sarılması için arama kurtarma ekipleri de çalışmalara hız verdi. İlk raporlar, etkilenenlerin sayısının ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor. Belediyeler, felaket sonrası yardımların ulaştırılması ve hasarın tespiti için çalışmalara başladı.
Antalya'da yaşanan bu tür doğal olaylar, iklim değişikliği ile ilgili endişeleri yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, bu tür hava koşullarının gelecek yıllarda daha sık yaşanabileceğini vurguluyor. İklim uzmanı Dr. Selin Yıldız, "Son yıllarda hava koşullarındaki düzensizlikler, tarımsal üretimi olumsuz etkileyebilir. Bu tür olaylar, çiftçilerin ve esnafların ekonomik geleceğini tehdit ediyor." diyerek konuya dikkat çekti.
Son olarak, Antalya halkı bu süreçte kenetlenerek birbirine destek olmaya çalışıyor. Komşular birbirlerine yardım ederken, sosyal medya üzerinden destek çağrıları yapılmaya devam ediyor. Dolu felaketi, yalnızca maddi kayıplara neden olmakla kalmadı; aynı zamanda toplumun dayanışma ruhunu da gözler önüne serdi. "Birbirimizin yanındayız, bu zor günlerde hep birlikte güçlü olmalıyız" diyen bir vatandaş, dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
Antalya, bu felaketin yaralarını sarmaya çalışırken, umutlarını yeniden yeşertmek için mücadele eden insanlarıyla dolu. Dolu yağışının ardından gözyaşları ve kayıplarla dolu bu tablo, kent sakinlerinin dayanıklılığını ve birlik olma ihtiyacını bir kez daha gözler önüne seriyor.