Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluşunu simgeleyen İstiklal Marşı, 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından resmen kabul edildi. Bu karar, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ve ulusal direniş ruhunun bir sembolü haline gelmiştir. 104 yıl önce kabul edilen bu marş, yalnızca yürekleri coşturan bir ezgi değil, aynı zamanda ulusal kimliğin ve bağımsızlık arzusunun ifadesidir. İstiklal Marşı'nın kabulü, Türkiye'nin siyasi ve sosyolojik yapısını da derinden etkilemiştir. Bugün, bu tarihi olayın anısına çeşitli etkinlikler düzenlenmekte ve marşın sözleri yarım asırdır nesilden nesile aktarılmaktadır.
İstiklal Marşı'nın yazılışı, Kurtuluş Savaşı'nın zorlu yıllarına denk gelmektedir. Mehmet Akif Ersoy, 1920 yılında marşın yazımı için düzenlenen yarışmaya katılmıştır. Marşın yazım süreci, ülkede yaşanan savaşın ve mücadelenin bir yansıması olarak görülmektedir. 1921 yılının başlarında, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini destekleyecek bir marşa ihtiyaç duyulduğu anlaşılmıştır. Mehmet Akif, vatanı için savaşan askerlerin ruhunu yansıtan ve milletin özgürlük tutkusunu dile getiren sözler kaleme almıştır. Onun bu eseri, hem edebi hem de tarihsel açıdan büyük bir öneme sahip olmuştur.
İstiklal Marşı, sadece bir milli marş olmanın ötesinde, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini simgeleyen bir destandır. Marşın sözlerinde yer alan, “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” ifadesi, Türk milletinin inancını, azmini ve bağımsızlık ruhunu bütün dünyaya haykırmaktadır. Her bir dize, vatan sevgisini, Türk milletinin geçmişine ve geleceğine olan bağlılığını yansıtmaktadır. İstiklal Marşı’nın kabulü, aynı zamanda Türk milletinin kendi kaderini tayin etme iradesinin bir göstergesi olmuştur.
104 yıl sonra, İstiklal Marşı hala her 12 Mart’ta coşkuyla okunmakta ve kutlanmaktadır. Türkiye’nin dört bir yanında yapılan etkinliklerde, ulusun bağımsızlık sembolü olan bu eser, saygı ve gururla hatırlanmaktadır. İstiklal Marşı, ulus olarak geçmişimize olan bağımızı güçlendirmekte ve genç nesillere bu bilinçle yetişmeleri adına ilham vermektedir. Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin ve vatan sevgisinin simgesi olan bu değerli eser, aynı zamanda milli birlik ve beraberliğin de pekişmesine katkı sağlamaktadır.
Sonuç olarak, İstiklal Marşı'nın kabulü, Türk milletinin tarihindeki en önemli kilometre taşlarından biridir. Bu anlamlı günde, tüm Türkiye’nin dört bir yanında yapılan anma etkinlikleriyle İstiklal Marşı'nın önemi bir kez daha hatırlanmaktadır. Millet olarak bu marşın anlamını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, her bir bireyin sorumluluğudur. İstiklal Marşı, sadece bir marş değil, Türk milletinin kalbinin atışıdır. 104 yıl önce kabul edilen bu eser, bağımsızlık mücadelesinin, ulusal birliğin ve vatan sevgisinin en güzel ifadesi olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir.